Akıllı KOBİ Röportajları Serisi - TOBB Başkanı Sayın M.Rifat Hisarcıklıoğlu

Akıllı KOBİ Röportajları Serisi - TOBB Başkanı Sayın M.Rifat Hisarcıklıoğlu?

1. TOBB olarak Türkiye’de KOBİ’lerin dijital dönüşüm yolculuğuna nasıl bir vizyonla yaklaşıyorsunuz?

Bizim için dijital dönüşüm, KOBİ’ler açısından bir “tercih” değil, ayakta kalmanın da, dünyayla rekabet etmenin de ön şartı. Türkiye’de girişimlerin %99,7’sini oluşturan, istihdamın %70’inden fazlasını sağlayan KOBİ’lerimiz, ekonomimizin omurgası konumundadır. Dolayısıyla vizyonumuz, bu omurgayı dijital çağın gerektirdiği yetkinliklerle güçlendirmektir.

Ben hep şunu söylüyorum: “Dijitalleşen KOBİ, oyunu kendi sahasında değil, dünya liginde oynar”. Vizyonumuzun ilk ayağı, KOBİ’lere erişilebilir rehberlik sunmaktır. Akıllı KOBİ Platformu, 2021’den bu yana hem çevrim içi içerikler hem de saha konferanslarıyla 400 binin üzerinde KOBİ’ye ulaşmış durumdadır. Bu, Türkiye’de KOBİ odaklı en geniş dijital dönüşüm seferberliklerinden biridir.

İkinci ayağı ekosistem ve iş birlikleridir. Teknoloji tedarikçilerini, finans kuruluşlarını, kamu kurumlarını ve Oda-Borsa camiamızı aynı masaya oturtuyoruz. Akıllı KOBİ üzerinden 800’ün üzerinde teknoloji tedarikçisini KOBİ’lerle buluşturuyor, 2 binden fazla dijital çözüme erişim sağlıyoruz. Üçüncü ayağı ise insan kaynağı ve veridir. TOBB ETÜ’de Türkiye’nin ilk yapay zekâ mühendisliği bölümünü açtık, Türkiye’nin ilk kuantum bilgisayarı olan QuanT’ı TOBB ETÜ’de yaptık, TOBB ve TEPAV üzerinden KOBİ’lerin dijital olgunluk seviyelerini ölçen araçlar geliştiriyoruz. Böylece vizyonumuzu, soyut bir söylem değil, veriye ve sahaya dayalı bir dönüşüm programı olarak kurguluyoruz.


2. TOBB'un himayesindeki Akıllı KOBİ platformu, KOBİ’lere yönelik dijital ekosistemdeki en kapsamlı projelerden biri. Bu platformu TOBB’un genel dijital stratejisi içinde nasıl konumlandırıyorsunuz? Uzun vadede hangi etkileri yaratmasını bekliyorsunuz?

TOBB’un dijital stratejisinde Akıllı KOBİ, adeta “kalp” görevi görüyor. Bir tarafta Odalarımız ve Borsalarımızın sunduğu dijital hizmetler; diğer tarafta e-ticaret eğitimlerimiz, güven damgası uygulamamız var. Akıllı KOBİ ise tüm bu çalışmaları KOBİ ölçeğine indiren, tek bir çatı altında buluşturan merkezi bir platform.

Bu platform üzerinden KOBİ’lere sadece ürün ve hizmet sunmuyor, bir dijital dönüşüm yol haritası da öneriyoruz. Mastercard iş birliğiyle hazırladığımız “KOBİ’lerin Dijital Dönüşümü Raporu”nda, KOBİ’lerin %76’sının dijital strateji konusunda kendini bilinçli gördüğünü, fakat sadece %49’unun hem farkında olup hem de adım atmaya istekli olduğunu tespit ettik. Yani farkındalık ile uygulama arasında ciddi bir boşluk var. Akıllı KOBİ, işte bu boşluğu kapatmak üzere tasarlandı.

Uzun vadede üç etkiyi hedefliyoruz:

  • Verimlilik artışı ve ölçek büyümesi: TOBB Başkanı olarak Ankara’daki konferansta da ifade ettim; dijital dönüşümü başarıyla uygulayan işletmeler gelirlerini %30’a, uluslararası pazarlara giriş olasılıklarını ise %70’e kadar artırabiliyor.
  • Merkez–taşra farkının azalması: Anadolu’nun en ücra köşesindeki KOBİ’yi, İstanbul’daki teknoloji tedarikçisiyle aynı dijital masaya oturtmak istiyoruz.
  • Küresel tanınırlık: Akıllı KOBİ’nin Avrupa Komisyonu’nun ödül programında Avrupa’nın en iyi üç dijital dönüşüm projesinden biri seçilmesi, doğru bir yolda olduğumuzu gösteriyor. 

3. KOBİ’lerin dijital dönüşümü kadar sürdürülebilirlik de artık iş dünyasının öncelikleri arasında. Sizce dijitalleşme, KOBİ’lerin sürdürülebilir ve rekabetçi bir büyüme modeli benimsemesine nasıl katkı sağlıyor?


Artık “dijital dönüşüm” ile “yeşil dönüşüm” birbirinden ayrılabilir kavramlar değil. Karbon ayak izini ölçemiyorsanız, enerji verimliliğinizi takip edemiyorsanız, tedarik zincirinizin izlenebilirliğini sağlayamıyorsanız, ne küresel regülasyonlara uyabiliyorsunuz ne de rekabette öne çıkabiliyorsunuz. Bunların tamamı dijital çözümlerle mümkün.

Dijitalleşen bir KOBİ; üretim süreçlerini sensörlerle izleyip enerji kayıplarını azaltabiliyor, rota optimizasyonu sayesinde yakıt tüketimini düşürebiliyor, e-fatura ve e-arşiv uygulamalarıyla hem kâğıt israfını azaltıp hem de süreç hızını artırabiliyor. Bu sayede hem maliyetini düşürüyor hem de çevresel etkisini azaltıyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi çerçeveler, bizi zaten bu yönde bir dönüşüme zorluyor; dijitalleşme bu zorunluluğu fırsata çevirmenin anahtarı.

Öte yandan sürdürülebilirlik sadece çevre değil, finansmana erişim açısından da kritik. Bankalar ve yatırımcılar artık KOBİ’lerden çevresel ve sosyal performanslarına dair veri talep ediyor. Bu veriyi üretebilmek ve raporlayabilmek için yine dijital altyapıya ihtiyaç var. Biz de TOBB ve Akıllı KOBİ olarak KOBİ’lerimizin hem rekabet güçlerini artıran hem de sürdürülebilir finansmana erişimlerini kolaylaştıran bu dijital dönüşüme eşlik ediyoruz.


4. TOBB öncülüğünde ve Akıllı KOBİ yürütücülüğünde devam etmekte olan Dijital
Dönüşüm ve İnovasyon Uzmanları programı 20 uzman ile başlamıştı ve bugün sayıları 100 uzmana ulaştı. Bu uzmanların Türkiye'deki KOBİ'lerin dijital dönüşüm ve inovasyon alanındaki gelişimine nasıl bir etkisi olmasını arzuluyorsunuz?


Bu programı tasarlarken şunu gördük: Sahada, KOBİ’nin dilinden konuşan “yerel rehberler” olmadan dijital dönüşüm hızlanmıyor. 20 uzmanla başladığımız Dijital Dönüşüm ve İnovasyon Uzmanları programı bugün 100 uzmana ulaşmış durumda. Hedefimiz, 367 Oda ve Borsamızın her birinde, bu konuda yetkin en az bir uzman bulundurmak.

Bu uzmanlar, KOBİ’lerle teknoloji tedarikçileri arasında köprü görevi görüyor. Akıllı KOBİ platformundaki çözümleri, eğitimleri ve raporları alıp, “Gerçek hayatta benim üyem bunu nasıl kullanır, hangi sırayla atım atmalı, hangi desteklere başvurmalı?” sorusuna cevap üretiyorlar. Özellikle, araştırmamızın da gösterdiği “farkındalık var ama harekete geçememe” sorununu aşmada bu uzmanların kritik rol oynayacağına inanıyorum.

Uzun vadede bu programla üç şey istiyoruz:

  • Her ilde, her ilçede KOBİ’nin kapısını çaldığında karşısında kendisini anlayan bir dijital yol arkadaşı bulması,
  • Oda ve Borsa camiamızın kendi bünyesinde sürekli öğrenen ve yenilikçi bir kapasite inşa etmesi,
  • Bu uzmanların kendi aralarında bir öğrenme ağı oluşturup iyi örnekleri Türkiye geneline yaymaları.

 

5. Yapay zekâ teknolojileri, KOBİ’lerin üretimden pazarlamaya, müşteri ilişkilerinden karar alma süreçlerine kadar birçok alanda verimliliğini artırma potansiyeline sahip. TOBB olarak KOBİ’lerin yapay zekâ teknolojilerini benimsemesi ve güvenle kullanabilmesi için hangi adımların atılması gerektiğini düşünüyorsunuz?


Yapay zekâ bugün sadece büyük şirketlerin değil, KOBİ’lerin de gündeminde. Bulut tabanlı çözümler sayesinde KOBİ’ler artık büyük yatırım yapmadan, abone oldukları hizmetler üzerinden yapay zekâdan yararlanabiliyor. Önemli olan, bu teknolojiyi “moda olduğu için” değil, somut iş problemlerini çözmek için kullanabilmek.


Biz TOBB olarak üç alana odaklanıyoruz:

  1. Farkındalık ve örnekler: Akıllı KOBİ konferanslarında ve içeriklerinde, yapay zekânın üretim planlamadan stok yönetimine, müşteri segmentasyonundan fiyat optimizasyonuna kadar somut kullanım alanlarını paylaşıyoruz. TOBB Başkanı olarak Ankara’daki konuşmamda da vurguladım; yapay zekâ destekli sistemler üretim hatalarını %90’a kadar azaltabiliyor.
  2. Nitelikli insan kaynağı: TOBB ETÜ’de Türkiye’nin ilk yapay zekâ mühendisliği bölümünü açtık; Türkiye’nin ilk kuantum bilgisayarını geliştiren ve yeni nesil teknolojilerle çalışan bir ekosistem kurduk. Bu bilgi birikimini, kısa eğitimler ve sertifika programlarıyla KOBİ’lere taşıyoruz.
  3. Güven ve etik çerçeve: Veri güvenliği, kişisel verilerin korunması, algoritmik şeffaflık gibi konularda KOBİ’lere rehberlik edilmesi gerekiyor. Burada da hem hukuk boyutuyla hem teknik boyutuyla yol gösteren rehberler ve standartlar üzerinde çalışıyoruz.
    Özetle amacımız, KOBİ’lerimizin yapay zekâyı “ulaşılamaz bir teknoloji” olarak değil, günlük işlerinin doğal bir parçası olarak görmelerini sağlamak.


6. Dijital dönüşüm, KOBİ’lerin uluslararası pazarlara erişimini de kolaylaştırıyor. TOBB ve Akıllı KOBİ platformu, Türk KOBİ’lerinin dijital araçlar aracılığıyla ihracat kapasitesini artırması ve küresel değer zincirlerine daha etkin şekilde katılması için nasıl bir öneme sahip?


Bugün Türkiye’nin ihracatında KOBİ’lerin payı %35 seviyesine ulaşmış durumda ve bu oran her yıl artıyor. Bu artışta, e-ticaret ve e-ihracat kanallarının çok önemli bir rolü var. Artık Anadolu’daki bir atölye, doğru dijital araçları kullanarak ürününü dünyanın dört bir yanına satabiliyor.

TOBB olarak yıllardır 81 ilde e-ticaret ve e-ihracat eğitimleri düzenliyoruz; güven damgası uygulamasıyla dijital ticaretin güven altyapısını güçlendiriyoruz. Akıllı KOBİ ise bu çabanın KOBİ ölçeğindeki uygulama alanıdır. Platform üzerinden KOBİ’ler; e-ticaret altyapısından dijital pazarlamaya, ödeme sistemlerinden lojistik çözümlerine kadar uçtan uca bir dijital ihracat setine erişebiliyor.

Ayrıca Akıllı KOBİ Dijital Dönüşüm Konferansları ile Türkiye’yi il il dolaşarak, KOBİ’leri uluslararası pazarların diline hazırlıyoruz. 2021–2024 arasında 400 binin üzerinde işletmeye erişen bu etkinlikler, KOBİ’lere hem teknik bilgi hem de ilham veriyor. Avrupa Komisyonu’nun Akıllı KOBİ’yi Avrupa’nın en iyi üç dijital dönüşüm projesinden biri olarak gösterdiği bir dönemdeyiz. Bu da Türk KOBİ’lerinin artık yalnızca iç pazara değil, küresel değer zincirlerine de güçlü bir şekilde entegre olabileceğini gösteriyor.


7. Önümüzdeki 5 yıl içinde KOBİ’lerin dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm alanlarında en kritik ihtiyaçlarının neler olacağını öngörüyorsunuz? TOBB ve Akıllı KOBİ bu ihtiyaçlar anlamında nasıl bir ihtiyacı karşılıyor?


Önümüzdeki 5 yılda KOBİ’lerimizi bekleyen tablo çok net: Dijitalleşen, yeşil dönüşüme uyum sağlayan işletmeler ayakta kalacak; uyum sağlayamayanlar ise rekabette zorlanacak. Türkiye’de KOBİ’ler, girişimlerin %99,7’sini, istihdamın %70,5’ini, cironun yaklaşık yarısını oluşturuyor. Dolayısıyla KOBİ’lerin dönüşemediği bir senaryoda ülkenin de dönüşemeyeceğini biliyoruz.


Kritik ihtiyaçlar şunlar olacak:

  • Nitelikli iş gücü ve yeni beceriler: Dijital okuryazarlık, veri okuryazarlığı, yeşil beceriler ve yapay zekâ ile çalışma kabiliyeti.
  • Yatırım ve finansmana erişim: Dijital altyapı, temiz üretim teknolojileri ve enerji verimliliği yatırımları için uygun koşullu finansman.
  • Veri temelli yönetim ve uyum: Karbon ayak izi, karbon kredisi, enerji tüketimi, tedarik zinciri şeffaflığı gibi göstergeleri ölçüp raporlayabilme ve uluslararası standartlara uyum.
  • Güvenli altyapı: Siber güvenlik ve veri koruma, KOBİ’ler için de olmazsa olmaz hale gelecek.


TOBB ve Akıllı KOBİ olarak biz, bu ihtiyaçları üç eksende karşılamaya çalışıyoruz:

  1. Politika ve temsil: KOBİ’lerin sesini hem Ankara’da hem Brüksel’de duyurarak, regülasyonların ve destek programlarının gerçek ihtiyaçlara uygun tasarlanması için çalışıyoruz.
  2. Altyapı ve ekosistem: Akıllı KOBİ ile teknoloji tedarikçileri, finans kuruluşları ve kamu desteklerini KOBİ’nin ayağına getiriyoruz. Böylece KOBİ, tek bir kapıdan çok sayıda çözüme ulaşabiliyor.
  3. İnsan kaynağı ve bilgi: Dijital Dönüşüm ve İnovasyon Uzmanları programı, Akıllı KOBİ’nin araştırma raporları ve TOBB ETÜ’nün akademik gücüyle KOBİ’lerin dönüşümünü insan kaynağı ve bilgiyle destekliyoruz. 


Özetle, önümüzdeki 5 yılın hedefi şu: Her KOBİ’ye, “Ben bu dijital ve yeşil dönüşüm yolculuğunda yalnız değilim; üyesi olduğum Odam, Borsam, TOBB ve Akıllı KOBİ yanımda” dedirtebilmek. Bizim bütün çabamız, bu cümleyi Türkiye’nin dört bir yanında gerçeğe dönüştürmek.

Hesabım
Sepetim
( Ürün)

Sepetin şu an boş

Akıllı KOBİ’nin fırsatlarla dolu dünyasından faydalanmak için
Anasayfamızı inceleyebilirsiniz.

İşlem devam ediyor lütfen sayfadan ayrılmayın.